İnsan türünün cinsiyet açısından iki zıt gruba ayrıldığı ve tüm bireylerin bu iki gruptan birine ait olduğu varsayımı “(toplumsal) cinsiyet ikiliği” olarak adlandırılmaktadır. Bu anlayışa göre cinsiyet biyolojik açıdan iki-biçimli (dimorfik) bir sistemdir ve dolayısıyla cinsiyetle ilişkili diğer özelliklerin de iki-biçimli olduğu varsayılır. Yani her bireyin ya dişi ya da erkek olarak doğduğu ve hormonlarının, beyin yapısının ve psikolojik özelliklerinin de buna paralel olarak şekillendiği kabul edilir. Öte yandan, bu varsayımın bilimsel geçerliliği, özellikle son 20-30 yıldaki ampirik ve meta-analitik çalışmalardan elde edilen bulguların etkisiyle giderek daha fazla sorgulanmaktadır. Bu doğrultuda, bu yazıda, (toplumsal) cinsiyet ikiliği varsayımının geçersizliğini gösteren güncel araştırma bulgularının bütünlüklü bir şekilde sunulması ve tartışılması amaçlanmıştır. Söz konusu bulgular, insanlardaki cinsiyet olgusunun -ne biyolojik ne de psikolojik açıdan- ikili kategorileştirmeye sıkıştırılamayacak düzeyde çeşitlilik içerdiğini göstermektedir. Bu sebeple, ikili cinsiyet modelinin yerine, cinsiyet olgusunun çok-boyutlu, dinamik ve etkileşimsel doğasını dikkate alan alternatif yaklaşımların kullanılması önerilmektedir.
Toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyet, cinsiyet ikiliği, cinsiyet farklılıkları, cinsiyet çeşitliliği
Umut Şah