Yıl 2024 – Cilt 16 – Sayı 2

Akademisyen Kadınların Otantiklik Algıları Üzerine Varoluşçu Fenomenolojik Bir Analiz

2024-12-19T16:38:55+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri Yazar/lar: Duygu Onay Çöker  Tarih: 15 Aralık 2024 Bu yazı, Simone de Beauvoir’nın otantiklik kavramını, filozofun felsefi metinlerinden, otobiyografilerinden ve romanlarındaki karakterlerinden hareketle kavrayarak, yine Beauvoircı bağlamdaki inotantik ya da romantik ilişkinin kadınlar açısından ne minvalde bir baskılanma deneyimi yarattığını açığa çıkarmayı ve akademisyen kadınların deneyimlerinde aramayı amaçlamaktadır. Filozofun otantiklik kavramı, bedenli özneler olarak kadınların varoluşlarının temellendirilmesinde, kendi-için olabilen, verili anlamları sorgulayabilen, özgürlüğünün ve sorumluluğunun öznesi olabilen bir bağlama gönderme yapar. Bu çalışma, Beauvoir’nın temel meselesi olan, kadınların özgürlüğü ve anlam kurucu olmaları nosyonunu, katılımcıların [...]

Akademisyen Kadınların Otantiklik Algıları Üzerine Varoluşçu Fenomenolojik Bir Analiz2024-12-19T16:38:55+03:00

Türkiye’nin Sığınmacılara Yönelik Uyum Politikalarındaki Toplumsal Cinsiyet Körlüğünün Ankara’da Yaşayan Suriyeli Kadınların Deneyimleri Üzerinden Analizi

2024-12-19T16:24:34+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri Yazar/lar: Sibel Utar Tarih: 15 Aralık 2024 Türkiye'nin küresel göç haritasındaki konumu 2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşı'nın ardından büyük bir dönüşüme uğramış ve Türkiye 2014 yılında dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke durumuna gelmiştir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönme eğilim ve ihtimallerinin azaldığının politika yapıcılar tarafından kabulüyle birlikte 2016 yılından itibaren uyum politikaları geliştirilmeye başlanmıştır. Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara yönelik uyum politikalarını feminist bir bakış açısıyla incelemeyi amaçlayan bu çalışmanın temel iddiası Türkiye’nin uyum politikalarının toplumsal cinsiyet körü bir niteliğe sahip olduğudur. Çalışmanın [...]

Türkiye’nin Sığınmacılara Yönelik Uyum Politikalarındaki Toplumsal Cinsiyet Körlüğünün Ankara’da Yaşayan Suriyeli Kadınların Deneyimleri Üzerinden Analizi2024-12-19T16:24:34+03:00

Flört İlişkilerinde Zorlayıcı Kontrole İlişkin Son Yirmi Yıla Dair Bir İnceleme: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Uygulama Önerileri

2024-12-20T13:10:00+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Derleme Makalesi Yazar/lar: Anıl Özge Üstünel  Tarih: 15 Aralık 2024 Zorlayıcı kontrol tehdit, yalnızlaştırma ve kontrol unsurlarını içeren, partnerin özerkliğini, bağımsız karar alabilme alanını ve öznelliğini hedef alan bir ilişkisel örüntü olarak tanımlanmaktadır. Bu örüntüye fiziksel ve cinsel şiddet de eşlik edebilmektedir. Bu derleme, 18-30 yaş arasındaki gençlerin flört ilişkilerinde zorlayıcı kontrolün dinamiklerini ve ruh sağlığı üzerindeki etkilerini anlamayı hedeflemiştir. Araştırmalar flört ilişkilerinde zorlayıcı kontrolün şu temel özelliklerini ortaya koymuştur: a) sosyal ilişkiler ve karşı cinsle iletişimi sınırlama, b) giyim-dış görünüşü kontrol etme, c) dijital gözetim ve [...]

Flört İlişkilerinde Zorlayıcı Kontrole İlişkin Son Yirmi Yıla Dair Bir İnceleme: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Uygulama Önerileri2024-12-20T13:10:00+03:00

Maskülen Bir Sahada Tek Ebeveyn Olarak Göçmen Anneleri Araştırmak: Kadın Araştırmacının Saha Deneyimleri

2024-12-19T10:47:52+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Saha Notu Yazar/lar: Nagehan Taner  Tarih: 15 Aralık 2024 Bu yazı, tek ebeveyn bir anne olan araştırmacının, tek ebeveyn olan göçmen annelerin deneyimlerinin araştırıldığı doktora tezinin saha araştırması deneyimlerini özdüşünümsel olarak tartıştığı bir deneme metni olma amacı taşımaktadır. Çoklu sahalarda gerçekleşen göç ve kadın araştırmasının Gaziantep ilini kapsayan bölümü çalışmada, araştırmacının araştırma süresince cinsel içerikli sözlü taciz, silahın gösterilerek taşınması, araştırmacıya nerede nasıl davranması gerektiğinin söylenmesi gibi abartılı erkeklik tutumlarını deneyimlemiş olması nedeniyle hiper-maskülen bir ortam olarak değerlendirilmektedir. Feminist bakış açısını temel alarak hiper-maskülen bir sahada öznel [...]

Maskülen Bir Sahada Tek Ebeveyn Olarak Göçmen Anneleri Araştırmak: Kadın Araştırmacının Saha Deneyimleri2024-12-19T10:47:52+03:00

İçeriden Kürt Aktivist Bir Araştırmacının Gözüyle Feminist Konumlanma: Bilimsel Objektiviteye Meydan Okuma

2024-12-19T09:40:24+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri Yazar/lar: Münevver Azizoglu-Bazan  Tarih: 15 Aralık 2024 Feminist araştırma süreçleri bilimsel bir araştırmanın, araştırmacının ilgi, istek, ihtiyaç ve korkularından bağımsız olarak düşünülemeyeceğini açıklıkla ortaya koydu. Buna bağlı olarak araştırma sorularının yanı sıra araştırmacının öznelliğinin ve kişisel deneyimlerinin araştırma sürecine etkisinin göz ardı edilemeyecek denli önemli olduğu görüldü. Feminist araştırma, metodolojik öncül olarak araştırılan kişileri “nesne” değil, “özne” olarak; araştırmacıyı da “objektif ve tarafsız” değil, “etkilenen ve konumlanmış” olarak tanımlar. Bu feminist konumlandırmanın araştırmaya yansıyan doğrudan etkileri söz konusudur. Bu çalışma, araştırma sürecinin yöntemsel ve kavramsal [...]

İçeriden Kürt Aktivist Bir Araştırmacının Gözüyle Feminist Konumlanma: Bilimsel Objektiviteye Meydan Okuma2024-12-19T09:40:24+03:00

Cinsel Azınlıkların Sağlık Hizmetlerine Erişimini İyileştirme Açısından Doktorların Azınlıklara Yönelik Duygu Ve Davranışlarını Anlamaya Çalışmak

2024-12-20T22:57:11+03:00

Birincil Dil: İngilizce Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri Yazar/lar: Banu Açıkgöz, Bilgehan Açıkgöz Tarih: 15 Aralık 2024 Her insanın varlığının temeli, tüm hak ve özgürlüklerden yararlanmasına dayanmaktadır. Cinsel azınlık bireylerinin sağlık hakkından eşit şekilde yararlanabilmeleri, doktorların cinsel azınlık bireylerine nasıl davrandığı ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle doktorların cinsel azınlık bireylerine ilişkin algısı incelenmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada, doktorların cinsel azınlık bireylerini nasıl algıladıklarını anlamak için doktorların duygu ve davranışlarını ortaya koymaya yönelik kesitsel bir araştırma yapılmıştır. 193 hekimin katılımıyla gerçekleştirilen bu kesitsel çalışmada, katılımcıların çeşitli sosyodemografik kategorileri arasında [...]

Cinsel Azınlıkların Sağlık Hizmetlerine Erişimini İyileştirme Açısından Doktorların Azınlıklara Yönelik Duygu Ve Davranışlarını Anlamaya Çalışmak2024-12-20T22:57:11+03:00

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda Kadın: Feminist Bir İnceleme

2024-12-19T09:12:09+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri Yazar/lar: Nüket Paksoy Erbaydar, Serap Şahinoğlu Tarih: 15 Aralık 2024 Bu niteliksel çalışmanın amacı, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun (UHK) kadınla ilgili maddelerini feminist bakış açısıyla değerlendirmektir. Bu amaçla kanunda kadını çağrıştıran/kapsayan sözcükler taranmış; sonuçlar gruplanarak UHK’nın kadın öznelliğini ele alış biçimlerine yönelik bir içerik analizi yapılmıştır. Kanunun yirmi dört maddesinde kadınlara atıfta bulunulmuş olup, kadın, sütanne, umumi kadın, kız, doğum, sütnine, valide, ana, doğum yardımı, emzikli kadın, evlenecek kadın, fuhuşla melûf kadın, fuhşu san’at ve maişet vasıtası ittihaz eden kadın ve gebe kadın olmak üzere on [...]

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda Kadın: Feminist Bir İnceleme2024-12-19T09:12:09+03:00

Kadın Bedeni, Doğum ve Doğa İlişkisine Doulalar Perspektifinden Bakmak: Eleştirel Bir Değerlendirme

2024-12-20T13:06:41+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri Yazar/lar: Gülşah Kurt Tarih: 15 Aralık 2024 Bu çalışma, doğumun tıbbileştirilmesine eleştirel olarak ortaya çıkan ve "doğal" doğum hareketinin bir parçası olarak profesyonelleşen doulaların, doğum sürecine dair ürettikleri içerikleri incelemeyi amaçlamaktadır. Doulaların , doğal ve tıbbi doğum pratikleri arasında bir köprü kurduğu düşüncesi, "doğal" doğumun günümüz toplumunda nasıl değerlendirildiğini anlamak için kritik bir öneme sahiptir. Çalışma, doğumun günümüzde çeşitli profesyonel aktörler tarafından şekillendirilen bir alan haline geldiğini öne sürmektedir; bu aktörler arasında doğum psikologları, doğum ekipleri ve doulalar yer almakta olup, doğal doğuma erişimin belirli [...]

Kadın Bedeni, Doğum ve Doğa İlişkisine Doulalar Perspektifinden Bakmak: Eleştirel Bir Değerlendirme2024-12-20T13:06:41+03:00

Feminist Sanat ve Psikanalitik Feminizm Kesişiminde Çeşme (Fountain)

2024-12-18T17:14:47+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri Yazar/lar: Burcu Nur Cengiz, Murat Ateşli Tarih: 15 Aralık 2024 1960’lı yıllarda ataerkil toplum dinamiklerine karşılık kadının kimlik ve değerlerini vurgulama, eril tahakkümü dağıtma ve dengeleme amaçlı örgütlenen feminist sanat (ekofeminist sanat, aktivist sanat), beyaz erkek egemen sanat hegemonyasının yarattığı cinsiyetçilik zeminine, kadının temsil eksikliğine dikkat çeken yaratıcı aktivist eylemlerle sanat camiasında mevcut despotik dili yapıbozuma uğratmaktadır. Benzer bir yapıbozum pratiği içinde psikanalitik feminizm tarafından kadın cinsiyet-cinsel kimliğinin ve öznelliğin oluşumunda baba-fallus merkezli psişik kültür anlayışına anne (meme) merkezli bir “karşıt söylem” öncüllenir: Oedipus karşısına [...]

Feminist Sanat ve Psikanalitik Feminizm Kesişiminde Çeşme (Fountain)2024-12-18T17:14:47+03:00

Kanonun Eril Tahakkümüne Feminist Müdahaleler: Shigeko Kubota ve Şükran Moral’ın Sanatçı Bedenlerinde Kadınlık Söyleminin ve ‘Meşru’ Estetiğin Sorgulanması

2024-12-18T17:06:01+03:00

Birincil Dil: Türkçe Konu:  Kadın Araştırmaları Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri Yazar/lar: Tuğçe Arslan Tarih: 15 Aralık 2024 Kanon ve kanonlaşma pratiği eril bakış ve onun görsel kültürdeki tahakkümü üzerine inşa edilmiştir. Kadın sanatçıyı ve eserini kendi inşasının çeperinde bırakan kanon, 1960’lı yıllar itibarıyla görsel alanda feminizm ile karşı karşıya gelmiştir. Bu tarihten itibaren feminist bir jestle performatif üretimler gerçekleştiren kadın beden sanatçıları, yeni bir kanon oluşturamasalar bile söylemsel ve görsel kanonla mücadele noktasında bir karşı tavır olarak kanonla ilişkilenmişlerdir. Bu makale, kanon kavramını feminist teoriyle yeniden okumaya almakta, kavramın gücü ve etkisinin marjinalize edilen [...]

Kanonun Eril Tahakkümüne Feminist Müdahaleler: Shigeko Kubota ve Şükran Moral’ın Sanatçı Bedenlerinde Kadınlık Söyleminin ve ‘Meşru’ Estetiğin Sorgulanması2024-12-18T17:06:01+03:00
Go to Top