Türkiye’de mağduriyetten iktidar olmaya giden süreçte İslami kesimin siyasi, ideolojik ve kültürel anlam ve itibar yükleyerek inşa ettiği başörtüsü, İslami tüketim piyasasının gelişmesiyle 2000’li yıllarda bir moda ve tüketim nesnesi haline gelmiştir. Bu makalede, tesettürün metalaşmasına örnek teşkil edecek İslami bir moda dergisi olan Aysha’nın Ocak 2013 ile Mayıs 2014 arasındaki ilk on yedi sayısı incelenmiştir. Dindar-muhafazakâr orta ve üst sınıf çalışan veya çalışmayan kadınlara seslenen Aysha, diğer seküler moda dergilerinden mankenlere başörtüsü giydirmeleri ve din içerikli yazılara yer vermeleri nedeniyle ayrılmaktadır. Dergideki pahalı ve gösterişli tesettür giyime, kadın ve din konusundaki yazılara baktığımızda hem İslami ilkelere hem de modanın taleplerine uygun “seçkin bir tesettür kadın giyimi” nin tüketicilerine sunulduğunu söyleyebiliriz. Dergi tesettür giyim sektörü ile tüketicileri buluşturan, hatta sınıfsal ve estetik zevkler doğrultusunda onları şekillendiren bir işleve sahiptir. Bu anlamıyla dergi moda aracılığıyla İslami kesimi modern yaşamla bütünleştirirken, aynı zamanda seçkin bir kimlik sunarak ayrıştırmaktadır.