Bu makale, toplumsal cinsiyet eşitliği normunun şekillendirdiği ‘anlamlı katılım’ anlayışı ile ‘epistemik sorumluluk’ perspektifini birleştirerek, Kosova ve Sırbistan arasındaki barış müzakereleri örneği üzerinden, Avrupa Birliği’nin (AB) arabuluculuk pratiklerinde kadınların resmi müzakere süreçlerine katılımını incelemektedir. AB’ye tam üyelik sürecinde olan Kosova ve Sırbistan arasında devam eden barış müzakerelerinin 2011 yılından bu yana baş arabulucusu AB’dir ve tarafların hükümetleri üzerinde ciddi bir kaldıraç etkisi vardır. Kritik soru ise, bu etki ve sorumlulukla AB’nin kadınların müzakerelere eşit ve anlamlı katılımını hangi yollarla ve ne ölçüde sağlayabildiğidir. Süreç izleme yöntemiyle, AB ve sivil toplum tarafından yayınlanan birincil metinler üzerinden yapılan inceleme göstermektedir ki, kadınları temsilen sivil toplum örgütleri üst düzey resmi müzakerelere dahil edilmemişlerdir. Müzakere heyetlerinde kadınların niceliksel varlığı ise sembolik düzeyde kalmıştır. Çalışmanın bir başka bulgusu, kadınların çabalarına rağmen AB’nin hazırladığı anlaşma metinlerinde kadınların taleplerine yeterince yer vermemiş olmasıdır. Bu önemli örnek üzerinden çalışmanın vardığı sonuç, AB’nin ciddi potansiyeline ve söylemlerine rağmen, toplumsal cinsiyete duyarlı bir arabuluculuk pratiğini hayata geçiremediğidir. Söylem ve pratik arasındaki bu fark, AB’nin epistemik sorumlulukları ve normatif aktörlük iddiası ekseninde gelişen tartışmalara yeni bir boyut kazandıracak niteliktedir.
Avrupa Birliği, barış arabuluculuğu, Kosova-Sırbistan müzakereleri, Kadın Barış ve Güvenlik gündemi, kadınların anlamlı katılımı
Burcu Özdemir-Sarıgil