1990’lı yıllar boyunca kadınların dini giyinme biçimleri (tesettür) kamusal alanda çeşitli kısıtlamalara maruz kalırken, bu durum Türkiye’de inanç ve toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılıkların gerçekleşmesine neden olmuştur. 2000’li yıllardan günümüze dek İslam’ın kamusal görünürlüğü artmış ve 2013 yılında başörtüsü yasağının kalkmasıyla sonuçlanmıştır. Bu dönemden itibaren tesettür üzerine tartışmalar politik alandan kültürel alana taşınmıştır. Son yıllarda muhafazakar toplumsal sınıf içerisinde tesettüre eleştirel yaklaşma eğiliminde olan yeni bir jenerasyon ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda bu makale, kadınların zorunlu örtünme deneyimlerine görünürlük sağlamayı amaçlamak için Temmuz 2018’de kurulan “Yalnız Yürümeyeceksin” dijital aktivizmini analiz etmektedir. Belirlenen 10 adet tanıklığın tematik analizi sonucunda bu makale, aktivizmin feminist tanıklık aracılığı ile, tesettürün kültürel anlamlandırmasını dönüştürdüğünü ve bu doğrultuda egemen dinsel beden politikalarına meydan okuduğunu öne sürmektedir.
aktivizm, İslam, feminizm, örtünme, tanıklık, tesettür
Alparslan Nas