Bu çalışma, fenomenolojik bir alan araştırmasının verileri üzerinden anoreksi teşhisi konmuş ve tedavi görmüş yedi kadının anoreksiye yükledikleri anlamı betimlemeyi ve feminist literatür ışığında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Katılımcılara amaçsal örneklemeyle ulaşılmış, veriler yüz yüze yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlarla toplanmıştır. Bulgular katılımcıların anoreksiyi bir bozukluk olarak gördüklerini, buna rağmen anoreksiye değer görmeyle, kendine hâkim olmanın getirdiği saygınlıkla, özgürleşmeyle ve korunmayla ilgili anlamlar yüklediklerini, incelen bedenlerinden memnun olmadıklarını ama bu süreçte gösterdikleri irade nedeniyle kendileriyle gurur duyduklarını göstermektedir. Katılımcılar için anoreksi belirli bir ağırlığa veya fiziksel görünüme ulaşmaya değil, kadınlığın ikincil statüsünün bedensel ve zihinsel göstergelerinden uzaklaşmaya yönelik bir süreçtir. Bu açıdan bulgular anoreksinin toplumsal cinsiyet kalıp yargılarına yönelik bilinçsiz bir protesto olduğu argümanını desteklemektedir. Katılımcılar anoreksi sürecinde hem beden hem de toplumsal roller üzerinden kadınlığı reddetmekte, psikolojik veya psikiyatrik tedavi sonrası reddettikleri kadınlık kimliğiyle barışmaktadır. Ancak bu barışmanın toplumsal cinsiyet rollerinin anlamına yönelik bir sorgulama içermemesinin etkisiyle anoreksi sürecinde bir süreliğine ortadan kalkan toplumsal cinsiyete bağlı sorumluluk ve beklentilerle ilgili sorunlar, tedavi sonrası kadınlık kimliğiyle barışmanın ardından yeniden ortaya çıkmaktadır.
sosyoloji, beden, toplumsal cinsiyet, anoreksiya nervoza, yeme bozuklukları
Temmuz Gönç Şavran, Ayla Zaman