Bu makalede saha çalışması ve sözlü tarih çalışması tecrübelerimden yola çıkarak aklıma takılan metodolojik bir sorunun yani “mülakatlar esnasında kadın araştırma özneleri nasıl konuşuyor?” sorusunun izini sürmeyi amaçlıyorum. Bunun için ilk olarak tahakküm, farklılık ve edimsellik açısından toplumsal cinsiyet ve dil arasındaki ilişkiyi konu edinen çalışmalara kısaca değiniyorum. Ardından, toplumsal cinsiyetin sabit değil ilişkisel bir kategori, dil ile ilişkisinin ise konumsal ve durumsal olduğunu dikkate alarak saha araştırması tecrübelerime odaklanıyorum. “Mülakatlar esnasında kadınlar nasıl konuşuyor” sorusuna verilebilecek her yanıtın kısmi olacağı bilgisiyle soruya verilecek cevaplardan ziyade sorunun araştırma tecrübelerimdeki izlerini takip ediyorum ve aynı ilçede farklı zaman ve mekânlarda, farklı insanlarla yaptığım iki saha çalışması ve bir sözlü tarih çalışması üzerinde duruyorum. Kadın araştırma öznelerinin üç ifade biçimini- suskunluklarını, çok katmanlı konuşmalarını ve duyguları hakkında konuşmalarını uğrak noktası kabul edip, saha bağlamında araştırmacı ve araştırma özneleri arasında kurulan ilişkileri ve bu ilişkilerin daha geniş toplumsal bağlamı da içeren iktidar boyutunu da analiz etmeye çalışıyorum.