Bu makalede, “Bir Kültürlerarası Karşılaşma Durumu Olarak Zorunlu Göç: Yerel Olanın Yabancı Algısı; Türkiye’deki Sığınmacılar Örneği” başlıklı doktora tezimin alan araştırmasında feminist bir kadın araştırmacı olarak yaşadığım ikilemleri anlatmayı amaçlıyorum. Temmuz- Aralık 2011 tarihleri arasında Gaziantep’te yürüttüğüm alan araştırmamda anlamaya çalıştığım sadece araştırma sorularım değil, benim bir alan araştırmasını nasıl yürüttüğümdü; bir gözüm hep kendime bakıyordu. İçimdeki pozitivistle yüzleşmek zorunda kalmak beni çelişkiye düşürüyordu ve aklımdaki soru, feminist metodolojinin sadece kadın çalışmalarına mı ait olduğuydu. Tüm bu çelişkilerle ilgili dertleşmek, araştırmacının toplumsal cinsiyetini analitik bir öğe olarak göz önünde bulunduran bir metodoloji tartışmasına eklemlenebilir mi? Öz düşünümsel olan bu makalede, bir kadın olarak alanı nasıl deneyimlediğimi paylaşmak istiyorum.