• Birincil Dil: Türkçe

  • Konu:  Kadın Araştırmaları

  • Araştırma Bölümü: Araştırma Makaleleri

  • Yazar/lar: Tolga ULUSOY
    0000-0003-1693-0328

  • Tarih: 1 Haziran 2013

Nebahat Akkoç için belki de en zor dönem bu baskıları ve zulümleri yaşadığı dönem. Özellikle kocası Zübeyir’in öldürülüşü hayatının dönüm noktasını oluşturuyor belki de. Zübeyir ile görev yaptığı bir okulda tanışıyorlar o dönem Zübeyir öğretmenlik yapmasa da sonrasında öğretmenliğe başlıyor. Ama sol örgütlerle sürekli bir irtibat içerisinde Nebahat ise siyasetle az ilgileniyor. 12 Eylül öncesinde ise yakalanarak Diyarbakır Cezaevinde yatmaya başlıyor. Nebahat’ın dönem Zübeyir ile olan ilişkisi ile genel olarak iletişimsizlik üzerine kurulu, Zübeyir’in hayatının ana eksenini siyasal mücadele oluşturuyor bu yüzden aile ile olan ilişkileri çok gelişmiyor. Bu arada 1975’de Hasan, 1980’de ise Berçem doğuyor. Nebahat için ise o sancılı cezaevi dönemi başlıyor neredeyse her hafta ziyarete gidiyor ve orada yaşananlar zihninde yer etmeye başlıyor. Hem Kürtlere yapılanlar hem de kadınlara yapılanlar daha sonraki dönemde Nebahat’ın mücadelesinin temellerini oluşturacak fikirleri sağlıyor. Diyarbakır Cezaevinde mahkûmların Kürtçe konuşması kesinlikle yasaklanıyor bu yüzden Türkçe bilmeyen insanların birbirleriyle iletişimi engellenmiş oluyor. Mahkûm ziyaretine gelmiş kadınlar ise sürekli aşağılanıp, hakaretlere uğruyorlar. Zübeyir hapisten çıktıktan sonra öğretmenlik yapmasına izin verilmemiş o da lokantacılık sonrasında ise kırtasiyecilik işine girmiş Diyarbakır’da. Hapisten çıktıktan sonra siyasal anlamda bir boşluk içerisine düşmüş Zübeyir ama sonrasında Kürt hareketine sempati duymaya başlamış ama Nebahat dahi kocasının hareket içerisindeki konumunu tam olarak bilemiyor. Bu dönemde ayrıca Zübeyir’in ev ile olan ilişkisinde de gelişmeler söz konusu, özellikle Berçem babasıyla çok yakın bir ilişki içerisine giriyor. Zübeyir bu işlerinin yanında ev işleri de yapmaya başlıyor. Ve bir gün Zübeyir sokağın ortasında öldürülüyor tüm aile için korkunç bir süreç başlamış oluyor. Berçem günlerce babasıyla yapacağı şeyleri sayıklıyor ve sonra beş yıl boyunca babasına dair tek bir kelime söylemiyor, Hasan ise sessizlikle karşılık veriyor bu duruma. Nebahat ise büyük bir boşluk içinde uzun süre yas içerisinde yaşıyor. Aile ve siyasi çevreleri ise ilk olarak cenazeyi sahipleniyorlar ama sonrasında yüz çeviriyorlar aileye. Onlarında çevreleriyle ilişkileri gittikçe zayıflıyor, kaçmak istiyorlar bir süre kaçıyorlar da. Yaslarıyla beraber yine büyük acılar çekmek zorunda.

feminizm, Ohal, öykü